20 Aralık 2013 Cuma

Hukuk Felsefesi Ders Notları - 9

Hukuk Felsefesi Ders Notları - 9

Hukuk Felsefesi 2013-2014 Öğretim Yılı (Güz)


DERS NOTLARI (9)

Doç. Dr. Sevtap Metin
Yard. Doç. Dr. Ülker Yükselbaba



Hart Austin Bağlamında Çağdaş Hukuksal Pozitiviz

&

Hukuksal Pozitivizm Doğal Hukuk Karşıltırması




II. nya Savaşı ardından özellikle Almanya’da bir hukuksal pozitivizm tartışması  yapılmıştır.
(Nazi Almanyası’nda bir tuvalete Hitler bir katildir ve savaştan sorumludur” yazdığı için vatana ihanetten mahkum edilmiş ve ölümle cezalandırılmış bir kişi söz konusudur. Nazi Almanyası’nda ihbar yükümlülüğünün varlığından ve bu ihbar yükümlülüğüne uyanların ihbarlarından ötürü sorumlu olup olmayacaklarını soruşturulmuştur.)
Mesele, ihbar yükümlülüğü doğuran yasalara uyanların bu ihbarlardan ötü sorumlu tutulup tutulmayacakları, ahlaka aykırı yasaların hukuk olup olmadıklarıdır.

H.L.A. Hart bu soruna ilişkin şöyle bir yaklaşımda bulundu. Hart,  Nazi hukukunun ahlaka ayrılığı nedeniyle hukuk olmağı görüşünü benimsemedi. Harta göre bu yasalar doğuşundan beri boş ve geçersiz değildi. Onun çözümü, geçerli olarak varlık kazanan ancak içeriği ahlaka aykırı olan yasa yine de hukuktur biçimindedir.Bu yasala ahlaka aykırılıkları nedeniyle hukuk olmadıkla söylenemez; bunlar hukuktur. Buna şöyle bir çözüm bulur Hart: Geriye yürümezlik ilkesine rağmen, daha sonra çıkarılacak bir başka yasa ile bu hukuka uygun ama ahlaka aykırı yasalar kaldırılıp yeni bir yasayla çözüme gidilebilir ancak.

Hart’ın Austin EleŞtirisi ve İncelenmesi


Hartın hukuksal pozitivizmine sosyolojik hukuksal pozitivizm” denir. Austinin iradeci hukuksal pozitivizmini eleştirir. Austin hukuku egemenin yaptırımla desteklenmiş buyruğu olarak görmekteydi. Hart hem bu yaptırıma önem verilmesini hem de buyruk ile hep bir ödev-emir yükümlülüğünün anlaşılmasına karşı çıkar.

Harta göre hukuk sadece emirler ya da emir veren normlar değildir. Hukuku böyle yani Austin gibi algılamak onu ilkel bir  zeminde  ele  almaktır.  Austin  yetki veren normları görmezden geldiği için ve Hart hukuk içinde bu tip normların da olduğunu düşündüğü in Austini eleştirmektedir. Harta göre bir hukuk sisteminde iki tür kural vardır. Birincil Kurallar ve İkincil Kurallar.

Austin sadece birincil kurallardan bahsetmiştir. Oysa bu ilkel hukukun bir özelliğidir. Modern bir hukuk sistemi sadece birincil değil, ikincil kurallardan da oluşur.

Birincil Kurallar

Emredici olan, emir ve yasaklarla insan davraşını yönlendiren, zenleyen ve buna uyulmadığında uymayanın hoşuna gitmeyen yaptırımla gündeme getiren normlardır. Austine göre hukuk sadece birincil kurallardan ibarettir. Eğer hukuk düzeni sadece birincil kurallardan oluşsay o zenin etkinliğini, kesinliğini, geçerliliğini ve dinamizmini sağlamak mümkün olmazdı. İkincil kurallar, hukuk kurallarını diğer sosyal normlardan ayıran kurallardır. Geçerli hukukun ne olduğunu, onu diğer sosyal normlardan ayıran ikincil kurallar söyler.

İkincil Kurallar

Modern hukuku ilkel hukuktan ayıran kurallar bunlardır ve üçe ayrılırlar:

-          Tanıma Kura (Belirlilik)

Tanıma kuralı, bir kuralın hukuk kura olarak tanımazı sağlayan, bunun kriterlerini gösteren kurallardır. Bir kural hangi kriterleri taşırsa hukuk kura olur sorusuna yanıt verirler.

Tanıma kuralının kendisinin ne olduğunu da bilmek gerekir. Burada tanıma kura ile Kelsenin grundnorm’u arasında bir benzerlik uyandırılabilse de, Kelsenin grundnorm’u normatif ve olma gerekeni gösteren, eriksiz bir yapıda olduğundan (zira Kelsene göre olma gereken daima bir olma gerekenden çıkar) Hartın tanıma kura tamamen olgudan kaynaklanmaktadır; olandan olma gereken çıkarılmaktadır yani sosyolojik bir boyutu vardır. İkisinin de ortak yönü, diğer kuralların hukuk olmaklıklarını tanıma kuralından ya da grundnorm’dan almalarıdır: Belirlilik.

-          Değiştirme Kura (Dinamizm)

İlkel toplumlarda ve Austinde olmayan, birincil normların yürürlükten nasıl kaldırılıp değiştirilebileceğini eren kurallardır. Böylece hukukta dinamizm de sağlanır: Dinamizm.

-          Muhakeme Kura (Etkinlik)

Birincil normlar ihlal edildiğinde bu ihlalin gerçekten de meydana gelip gelmediğini tespit etmek gerekecektir. Bu tespit de belli muhakeme kurallarıyla var olabilir. Birincil normların etkinliği ancak bu muhakeme kurallarıyla mümkün olabilecektir: Etkinlik.

Harta göre hukuk kuralla sadece yönetilenleri değil, yönetenleri de bağlamaktadır.

Dışsal Zorlama İçsel Bakış


Austin yaptırımın, cebrin hukuku ayırt eden unsur olduğunu düşünüyordu. Oysa Harta göre insanlar hukuka sadece bu tip dışsal zorlamalar nedeniyle uymazlar; ona göre hukukun doğru ve haklı olduğuna inanmala nedeniyle insanlar hukuka uymaktadırlar. Yani hukuku benimsemek söz konusudur. Bu nedenle hukukun mutlaka dışsal olduğunu söylemek doğru değildir: içsel bakış açısı tezi (ya da insanın kendisini yükümlü kılması).

Harta göre hukukta elbette bir dışsal zorlama vardır; ancak sadece bundan ibaret değildir. İnsanlar hukuka, onu benimsedikleri için de uyarlar. Hatta hukuktan bahsedebilmek için insanların o kura benimseyebilir olmaları da gerekmektedir. Bu, hukukun ya sıra diğer sosyal kuralların da yerine getirilmesi bakımından, o kuralların doğruluğuna, haklılığına inanmak mkündür.


(İçsel bakış açısı tezi, Hart’ı safkan bir hukuksal pozitivist olmaktan çıkarmaktadır. İçsel bakış, ister istemez, “doğal” alana bir göndermede bulunmaktır. Doğal hukukçu içerik, Hart’ta bu biçimiyle mevcuttur.)
Bugün doğal hukuk hukuksal pozitivizm ilişkisine bakıldığında, Hart’la birlikte hukukun kesinliği, belirlilik ve etkinlik kriterleri zayıflamıştır. Yani neyin hukuk olduğunun belirlenmesi için artık sadece normlarla anlaşılamamaktadır.


Yine hukuk-ahlak ilişkisi (ya da ilişkisizliği) bakımından esnek hukuksal pozitivistler hukukun ahlaki alanla, adalet idesiyle bir kesişiminin olduğunu düşünmektedir. Hatta belki de Dworkinin etkisiyle, kurallar yanında ilkelerin de normlar hiyerarşisine katılabileceğini düşünmüşlerdir.

2 yorum: